Yetersiz fiziksel aktivite, obezite, tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları (MSD) gibi kronik hastalıklar için önemli bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Modern çalışma koşulları, hareketsiz davranışlarda önemli bir rol oynamaktadır. Almanya çapında yapılan bir araştırmaya göre (N=18,026) 18-64 yaşlarındaki kadınların %47,5'i ve erkeklerin %47,2'si mesai saatleri içinde ağırlıklı olarak oturmakta veya ayakta durmakta olduğunu belirtmiştir. Eğitim düzeyi yükseldikçe oran artmaktadır. Aktif bir yaşam tarzı ve boş zamanlarda daha az hareketsiz davranış, olumsuz etkileri en aza indirebilir. Bununla birlikte, başka bir çalışma (N=22,959), 18 yaşındaki kadınların sadece %42.6'sının ve erkeklerin %48'inin DSÖ tarafından önerilen minimum ≥150 min orta yoğunlukta aerobik fiziksel aktivite seviyesini karşıladığını belirtmektedir. Kas geliştirici aktivite önerileri (≥2 antrenman/hafta) kadınların %27,6'sı ve erkeklerin %31,2'si tarafından karşılanmaktadır.
Yukarıda belirtildiği gibi bu, çeşitli hastalıkların gelişimini destekleyebilir. Burada özellikle MSD'den bahsetmek gerekir. Yetişkinlerin sağlık durumu ile ilgili bir çalışmada, kadınların %57.9'u ve erkeklerin %52.2'si son 12 ay içinde eklem ağrısı bildirmiştir. Ayrıca, hastalık günlerinin yaklaşık %25'inden tek başına MSD sorumludur, 2'si daha düşük yaşam kalitesi ile ilişkilidir ve sakatlık eşiğinin altındaki fonksiyonel kapasite kaybını hızlandırabilir. Bunun dışında, sağlam bir kas-iskelet sistemi (güç, koordinasyon ve esneklik) fiziksel olarak hareketli kalmanın ve fizyolojik olarak önemli diğer sistemlerin (örneğin kardiyopulmoner ve sinir sistemi) eğitilmesinin temelidir. Güç, koordinasyon, ve esneklik yaşla birlikte bozulurken, beden eğitiminin bu düşüşü yavaşlattığı ve kas-iskelet sistemini sağlam tuttuğu geniş çapta kanıtlanmıştır.
Bu bulgulara dayanarak, kurumsal sağlık yönetimi programlarına yerleştirilmiş fonksiyonel güç ve kondisyon programları, kas-iskelet sistemini sağlam tutmaya, bulaşıcı olmayan hastalıkların gelişimini engellemeye ve ağırlıklı olarak hareketsiz işlerde çalışan fiziksel olarak aktif olmayan çalışanlarda hastalık günlerini azaltmaya yardımcı olabilir. DSÖ ve Amerikan Spor ve Tıp Koleji'nin sağlığı iyileştirmeye yönelik tavsiyelerini kapsayan zaman açısından verimli bir eğitim sistemi CrossFit® (CF) tarafından sağlanmaktadır. CF, yüksek yoğunluklu, fonksiyonel bir fitness programıdır. CF ile ilgili öne çıkan şey, güç, koordinasyon ve hareketliliğe yüksek talepler getiren halter veya jimnastik gibi çeşitli disiplinlerden egzersizlerin entegrasyonudur.
Bu alandaki bilimsel literatür, CF'in vücut kompozisyonu, yaşam ve sağlık yönleri, psiko-fizyolojik parametreler, psiko-sosyal davranış ve kas-iskelet yaralanma riski üzerindeki etkilerini kapsar. CF'in altı fitness alanında (kardiyovasküler/solunum dayanıklılığı, dayanıklılık, kuvvet, esneklik, güç ve denge) pozitif etkileri bulunmuştur.
Kaynak: MedXFit—Effects of 6 months CrossFit® in sedentary and inactive employees: A prospective, controlled, longitudinal, intervention study
Comments